22 Nisan 2013 Pazartesi

23 NİSAN...

1951 yılında doğmuş olsam da değerlendirecek yeterlikte kişisel yaşantıya sahip değilim. O nedenle köy enstitülerini, 1948 programını değerlendirme dışı tutarak söylüyorum ki; Ülkemin 40 yılı sürekli arayış ve karar verip caymalarla geçti. 1968 programını uygulayan her sınıf öğretmeni PDR ciydi. Özgüveni yüksek insan temel alınıyor ve grup çalışmaları ile insanın sosyal yanı destekleniyordu. Bu programın eleştirilebilecek yanı davranışçı yaklaşımı azıcık kutsamasıydı. Giderek yönlendirmeyi keşfetmeye başladık. Kredili sistem yönlendirmeye başlamak için çok güzeldi. Sabredemedik ya da sabrettirilmedik.Peşinden Biz öğretmenimize "güveniriz" dedik ve süper liseleri başlattık. Ama güvendiğimiz öğretmeni destekleyemedik. Kredili sistemi 1999 daki yönlendirme yönergesiyle buluşturabilseydik. Süper lise uygulamasında öğretmeni kişisel gelişimlerine yatırım yapabilecek bakış ve bunu sağlayabilecek ekonomiye kavuşturabilseydik. Yapılandırmacı yaklaşım temelli programlarımızı hazırlarken 1968 programının her öğretmen PDRci olmalı bakışından kopmayabilseydik. 1968 programlarındaki davranışcılığı kutsamayı törpüleyip yapılandırmacı yaklaşımla bu anlayışı kaynaştırabilseydik. F@tih (farkındalığı artırma teknolojiyi iyileştirme hareketi) projesini başlatırken işe İl-İlçe yöneticilerinden (Vali,Kaymakam ve diğer tüm il-ilçe müdürleri ve hemen tüm okul yöneticileri ve öğretmenler) eş zamanlı eğiterek işe başlayabilseydik. İddia ediyorum. Dünya'nın bizi yakalamak için çoook koşması gerekirdi. Vurduk tekmeyi hepsini bir bir yokettik. Anlaşıldı yoketme görevimiz mizyon-vizyon dengesi içerisinde devam ediyor. Artık tevazuyu bıraktım. Allah aşkına biri de çıksın bir kerecik bu hususları bilen var mı diye bir sorsun...23 Nisan günlerinde vali kaymakam, cumhurbaşakanı ve bakanların koltuğuna şakacıktan oturtulan çocukların öz güvenlerine yaptığımız katkı, onlarca yılın eğitimiyle kazandırılamayacak derecede önemli bir işti. Kimler önerdiyse ve onlarca eğitim fakültesinin bir o kadar dekanın dan bile tek kişi bile çıkıp ; " ALLAH AŞKINA YAPMAYIN BU ÇOCUKLARDA ALLAHIN KULU" diyecek tek "KİŞİ" çıkmamışsa ! "yapmayın" "cehalet" ancak bu kadar dışa yansıtılır deyip bırakacağım sözümü... Yarın 23 Nisan'ın benim için önemi; çocukların şakacıktan Cumhurbaşkanı, bakan, vali, kaymakam, müdür olabilmeleriydi. Şimdi olamıyorlarsa kimse kusura bakmasın. Uğurlar ola...

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Premium Wordpress Themes