23 Aralık 2010 Perşembe

Serbest Çalışma adında bir dersimiz vardı.

En çok sevdiğim ders çarşamba günleri öğleden sonra 2 saat yaptığımız serbest çalışma dersiydi. Öğretmenim Sadık Dörtbölük de dersi, dersin adına uygun işletirdi. Bizi özgür bırakırdı. Okulun alt tarafında küçük bir akar su vardı. Oradan aldığım çamurlarla bir öğretim yılı içinde neredeyse köyde herkesi temsil eden yüzden fazla heykel yapmıştım. Evimizin zemin katında avlu diye bir bölüm vardı. Orada sergen diye tabir edilen uzunca bir rafa dizili durarlardı. Eve gelen komşularımızda sorarlardı: " şindi ben hangısıyın gayr

ii" bu heykellerin hepsi çıkan bir yangında evimizle birlikte yandı. O günden sonra elime çamurda alamadım. Heykelde yapamadım

22 Aralık 2010 Çarşamba

LİDERLİK ÇALIŞTAYI MERSİNDE YAPILDI

13-17 Aralık 2010 tarihleri arasında yapılan bu çalıştayın; Ülkemiz eğitim tarihi açısından önemli bir çalışma olarak anılacağını düşünüyorum.Düzenleyenleri kutluyorum.
İşin ilkgünden buyana bürokratik kısmını bilemem beni 1. derecede eğitimsel boyutu ilgilendiriyor.İşin bu yanı ile ilgili gördüğümüz kişiler olarak da en başta Adnan YAZGI hocam ve Levent Sağıroğlu bey ve tabi önceki eğitimlerdeki katkılarından dolayı da Harun hoca olmak üzere emeği geçenlere de hürmet ediyor,onları elleri öpülecek kişiler olarak değerlendiriyorum. Yüze yakın inançlı ve kararlı liderler grubu ülkenin temel meselesi olarak tespit edilen; eğitimde teknoloji kullanımı ve bunun yaygınlaştırılıp geliştirilmesi konusunda tam 9 grupta emek harcadılar ,tartıştılar, görüşler ortaya koydular. Katılımcıların hepsinede saygı iletiyorum.
Seminerin değerlendirilmesi olarak da; 1. gün Değerli, Mersin İl Milli Eğitim Müdürü'nün konuşmaları etkileyici ve öğreticiydi. Özellikle açık okul projesi beynimizde iz bıraktı. Eğitim Teknolojileri Genel Müdür Yardımcımız'ın risk alma konusundaki yaşanmış örnek olayları ders niteliğindeydi. Geldiği yeri hakederek gelmiş olduğu kendisine güveninden ve konuşmalarındaki rahat hitabetinden anlaşılıyordu. Hele Fatih projesini anlatırken kendimi bir an hayalmi görüyorum, rüyada mıyım diye çimdiklemeden edemedim. Bu projeye pahalı ve maliyeti yüksek diye karşı çıkışlar duyuyorum. Sayın Genel Müdür Yardımcısını dinlerken projeye karşı çıkanlara " Eğitimin maliyetini yüksek buluyorsanız, cehaletin faturasını hesaplamanız mümkün olmaz " demek istiyorum. Tabi Çalıştayın tek lider kişisi, öğretmen duruşu, çalışkanlığı, sabrı, dobralığı ve yerine göre "bu da benim kusurumdur" demek sureti ile dile getirdiği yüksek öz güveni ile Sayın Adnan YAZGI hocamdı." alet kullanan toplum" tespiti, "Ken Robinson'la bizi tanıştırması,"bilginin kontrolü ile ilgili söyledikleri" Çalıştayı baştan sona kurgusu, ekiplerin sevk ve idaresi ve ekiplerin kendi kendi,lerine çalışmalarını sağlaması,özetle Hem konuşmaları ve hemde zaman zaman izlettiği videolarla düşünürken öğrenmemizi, öğrendiklerimizi de içselleştirmemizi sağladı. Sayın Levent SAĞIROĞLU hoca'yı Ankara’daki ilk kursta çok kısa dinlemiştim. Ve yasak savma babından konuştu diye değerlendirmiştim. Bu çalıştay da oda klasını konuşturdu. "gözlerinizi kapatınız ve bana bir ev resmi çiziniz" etkinliği,"nobel alan kişi örneği","ilk adımı attırabilirseniz peşi gelir" tespiti," etkili soru sorma becerisi" üzerine söyledikleri kelimenin tam anlamı harikaydı. Hele şu "horon oynamayı öğretme" örneği çok müthişti. Orada bu örneğine teşekkür edemeden ayrıldığını öğrendim. Teşekkürler Levent hocam. İzmir bu çalıştayın önemli ekibi idi. Bu ekibi tanımamızı sağlaması bile Adnan hocamın eğitimci öngörüsü hakkındaki doğru yargılarımızı pekiştirdi. Evet İzmiri o gün çok içten alkışladım. Tebrikler İzmir liderleri.Tebrikler hepinize de Hülya Mahmutoğlu öğretmenim emeğinizi lider arkadaşlarınız anlattı. Bizde tanık olduk. Teşekkürler. Bu yönde; Hatay, Mersin, Trabzon ekiplerinin de çalışmalar yaptıklarını öğrendik. Ankara koordinatörü Pervin öğretmen sessiz duranlardandı ama çalıştayın sessiz arıları olarak değerlendirildi.Mersin temsilcisi yol arkadaşımızda bu kategoride değerlendirildi.Tüm Gruplar çok özverili çalıştılar. Hepsini de kutluyorum. Tüm Grupların sunumları da yapılan tanıma uygun oldu. Tabii bu arada 9. Grup. Benim grubum başta değerli başkanımız Fehimdar ÇİFTÇİ hocam olmak üzere, Sivas temsilcisi Adem Yıldırım hocam, Şanlıurfa temsilcisi Turgut Karadağ hocam, Kars temsilcisi Murat Kurşun hocam, çanakkale temsilcisi Murat Erdem hocam, Samsun'dan gelen değerli hocam çok katkı sağladılar. Herbirisini ayrı ayrı yakından tanımış olmak bana onur verdi. Fehimdar hocamın birikimi bizlere de yansıdı. Bektaş Gülnar hocam, Isparta temsilcisi Tülay Ateş hocam, Erzurumdan gelen Serkan Karaaslan hocam, Tokat'tan gelen Ahmet Tutar hocam, Artvinli Fatih hocam, Bursanın değerli temsilcisi lider müdürüm Alaattin Sarı. Çalıştay dönüşü aynı otobüste Alanya'ya kadar birlikte yolculuk ettiğimiz ve sohbetlerimizle çok şey öğrendiğim Değerli lider İsmail Saracoğlu, Değerli Hemşerim ve meslektaşım Doğan Malakoğlu her zamanki aktif duruşu ile dikkat çekti.Kastamonu temsilcisi Kenan Özdemir'in sunumdaki perfomansı diğer sunuları yapan arkadaşlarımız gibi beğenildi.Adana'nın değerli Başkanı Ömer Şimşek bey'in ve Kütahyadan gelen Ahmet Göç hocamın duruşları temsil yetenekleri, ve mütevazililikleri her türlü taktirin üzerinde idi. Katkı sağlayan tüm çalıştay katılımcıları iyiki varsınız. Bu arada Mersin'in değerli Eğitim Müfettişleri başkanını ziyaretimle tanıdım. Nezaket birikim ve kendine güveni yansıtıyordu. İlgisi için teşekkür ediyorum.
Mersin Hizmet-İçi Eğitim Enstitüsünün mutfak ve yemekhanede görevli tüm personel için; bu kadar özverili, güler yüzlü ve işini benimsemiş insan az bulunur hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Hizmet-İçi eğitimin değerli yöneticileri için de: acaba sabah kahvaltısı dışında da zaman zaman gruplar çalışırken yemekhane de veya TV. izlerken lobide çay içilmesini, sağlayabilirler mi,
Zaman zaman internet krizi yaşandı. Elbette dışımızdaki etkenlerden kaynaklanmıştır. Ama acaba başka önlemler alınabilir mi. Diye geçti içimden.
Çok uzattım. Saygı iletiyorum. Hıfzı Yetgin

12 Aralık 2010 Pazar

7 Haziran 2010 Pazartesi

ÖNEMSERSEK-ÖNEMSENİRİZ

Eğitim Müfettişi Değerli Meslektaşlarım,
Son yıllarda tam anlamıyla bir dibe vurdurulmuşluk, sözü fazla dikkate alınmaz oldurulmuşluk süreci yaşanırken, sürecin başlangıcından itibaren bu mesleğin mensuplarıda süreci tersine nasıl çevirebilirizin çabası içerisine girdiler. Bireysel çabalarda çoktu. Örgütlü çabalarda çoktu. Ama sonucu örgütlü çaba belirledi. Süreç uzadıkça, verilen sözler sahiplerince yerine getirilmedikçe hoşgörüyü ıskalayan tavır ve davranışlar içerisinde olanlarımız da oldu. Ama bu meslek 150 yıllık geçmişi olan birikimi deneyimi olan insanların çoğunlukta olduğu bir meslek grubu idi . 1980 yılına kadar her siyasi partinin içerisinde bu mesleğin mensuplarından birkaç tane milletvekili olurdu. Şimdi uzunca bir zamandan sonra dibe vurmuşluktan kurtulabilmenin, çaresizliği aşmanın mümkün olabileceğini gördük. Şu an elde edilen sonuç çok önemli, ancak; İzlediğim kadarı ile geldiğimiz noktayı amaç olarak kabullenen, var olanla yetinelim diyen meslektaşlarımız da yok. En temel çerçevede bu tespitleri yaptıktan sonra;
1-Son yıllarda yürütülen tüm çabalar mesleğin sahiplenilmesi konusunda meslek bilincimizi geliştirmiştir. Dışımızda olanlara da bu çabaların olumlu yansımaları hissettirilmiştir. Son yıllarda Ulusal konularda bile birlik sağlanamazken TBMM'nin ittifakı sağlanmıştır. Bu da çok önemsenmelidir.
2-Şu son yasa ,"orası eksiktir", " burası unutulmuştur " ama; müfettişimsilikten müfettişliğe geçişi sağlamıştır. Bu kazanım önemlidir. Hariç yazıları sildirilmiştir. Adımız yaptığımız işle uyumlu duruma getirilmiş ve müfettiş unvanlıların yazıldığı yere nakledilmiştir. Bunların önemi yok diyen olursa şu ana kadar verilen mücadelelere, destek sağlayanlara, emek harcayanlara, mücadele edenlere haksızlık edilmiş olur. Kazanım önemlidir.
3-Tek tek çaba gösteren her arkadaşın adını sıralamak bilemediğimiz, duyamadığımız yüzlerce meslektaşımıza haksızlık olabilir. Ama herkesin kendi bildiğine teşekkür etmesinde de bir sakınca görülmemelidir. Hiç olmazsa teşekkür konusunda cimri olunmamalıdır. bu cümleden olarak başta, proaktif bir yönetim anlayışı sergileyen TEMSEN'in değerli yöneticilerine,Yargı süreçleri ile katkı sağlayan meslektaşlarıma, İstanbul'un Değerli Başkanına, gazete ve televizyonlarda konuyu Türkiye kamuoyuna anlatan değerli meslektaşlarımız olmak üzere emeği geçen tüm meslektaşlarımıza teşekkür edilmelidir. Önemsersek önemseniriz.
4-Bu süreci ve gelinen noktayı çok iyi tahlil eden ve bölünmüşlüğün giderilmesi yönünde çağırılar yapan değerli meslektaşlarımız oldu. Bu değerlendirmeler yeni bir süreci başlatmalı, güçler yeniden birleştirilmeli ve iki üç parçalılık giderilmelidir.
5- Çalışmalara ara vermeksizin,Öncelikle sayın Taşar olmak üzere Mecliste tek milletvekili olan parti bile dışlanmadan Sendikamızca tamamı ayrı ayrı ziyaret edilmeli, bu ziyaretlerde diğer taleplerimizle ilgili olarakda bilgilendirme notları bırakılmalıdır.
6- Sayın Bakan bilgilendirildikten sonra, Sayın Meclis Başkanı, Sayın Başbakan, Sayın Maliye Bakanı ve Komisyon Başkanı Sayın Sağlam sırası ile ziyaret edilmeli, Uygun görmeleri halinde Sayın İlköğretim Genel Müdürünün de katılımı ile MEB üst düzey bürokratları da ihmal edilmemelidir.
6- Basın unutulmamalıdır. Hakkımızda olumlu görüşleri olan ve zaman zaman meslektaşlarımızı ağırlayan görsel ve yazılı medya mensuplarına mutlaka teşekkür edilmelidir.
7- Sloganımız yine aynı; ayrıcalık değil, adımızın taşındığı yerde olanlara hangi haklar tanınmışsa bizede sadece o kadarı verilsin.
Sözü uzattım. Selam ve saygı iletiyorum. Hıfzı Yetgin-Antalya

2 Mayıs 2010 Pazar

Araç,Gereç,Etkinlik

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Premium Wordpress Themes