26 Nisan 2025 Cumartesi

EKMEĞİN KARNEYE BAĞLANMASI HALKÇI BİR UYGULAMAYDI

 Yaşadığımız tarih: 

     Karne meselesi yine gündemde o günleri yaşamayanlar karne meselesi halka karşı bir uygulamaymış gibi üfürüp üfürüp karneye atıf yapıp duruyorlar. Ama karneyi uygulayan partinin şimdiki yöneticileri de  bir türlü asıl söylenmesi gerekenleri halka söylemiyorlar. Olay şudur;

   2. Dünya savaşı sırasında ekmeğin karneye bağlanması bir yönetme becerisidir. Halka sahip çıkma duruşudur. Şöyleki;  o yıllarda İsdmet paşa partinin başındadır. Ama chp içerisinde mütegallibe iyice ağırlıktadır. Mütegallibe ile yol  inşaatında çalışan amele her ikisi de kişi sayısına göre fırından aynı oranda ekmek almak zorunda kalınca, durumdan memnun olmayan mütegallibenin söylemi galebe çaldı. O günün koşullarında eğer ekmek karneye bağlanmasaydı. Mütegallibe her koşulda ekmeği israf derecesinde edinirken, halk ve özellikle kentlerdeki topraksız emeği ile geçinen  aileler ekmeğe ulaşmakta çok zorlanacaklar ve  hatta açlıktan ölümler bile olabilme olasılığı öngörülüyordu. İşte bu karne meselesi aslında halkçı bir uygulamaydı. Ama uygulama mütegallibenin kötülemesi nedeniyle halka halkçı bakış açısıyla anlatılamadı.  Maalesef halkçı bir uygulama halka karşı bir uygulamaymış gibi iz bıraktı. Algı o şekilde oluştu. Halende daha konu doğru dürüst anlatamamaktadır.

 Sabah sabah yine birileri karne deyince tarihe karşı görev deyip yazmak zorunluluğu ortaya çıktı. Hörmetler. Hyetgin

     Bir ANIM

İlkokula başladığım yıldı. Tüm aile Nenem Dedem, Satılmış amcam, Süleyman amcam ve biz herkes Köydeki eski evdeydik. Nenem çok kolay Araç'a gitmezdi. Ne hal ise  o hafta Araç'a gitmiş.İplikçi Ahmet efendi de dedemin asker arkadaşıydı. Dedem de cuma günleri genelde onun dükkanında otururdu. Rahmetli ninemde oradaymış. Bir konu olmuş, iş İsmet paşaya gelmiş. Paşa o zaman sağ ve Chpnin başkanı aslında iplikçilerde chplidirler. Ama orada olanlar arasında i konu bu karne meselesine gelmiş. Oradakiler Paşa'yı ağır eleştirmişler. Nenem de etkilenmiş. Akşam bizim köydeki yıkılan Bozoklu Numan'nın yaptırdığı bilinen evde büyük ocak başılı odaya toplanır orada yemek yenir sonra herkes odasına çekilirdi. İşte öyle bir yemek sırasında Nenem, dedeme hitaben, " Molla Şükrü bize hep altı ok, beş barnak deyip duruyorsun.Baksana Senin sağır ekmeği karneynen dağıtmış" dedi. Dedem elinden kaşığı sofraya attı. "Haaah dedi.   Konuşmaya haah diyerek başlardı "Gadun, Sen kaç kere karneynen ekmek aldın" dedi. Nenem ben karneynen ekmek almadım. Şükür ekdük ambara koyduk. Devletede vedük gendümüzde yedük" dedi. Dedem de gız ekmek karneyle verilmeseydi. Araç bazarının yarısı dilenmeye çıkardı. Sen ne bakıyan elin lafına deyince ninem de "öğğ hakkat öyle bee. Niye böyle anatmazlarıki utanma diye bişey de galmamış gayrı "dedi. Bu diyalog Bende iz bırakmış. olmalı ki chp nin ekmeği karneye bağlanmasını hep halk ekmeksiz kalmadı ama şeklinde savunmuşumdur. Sabah sabah karne denildi yine. hyetgin

18 Nisan 2025 Cuma

OKUNAN BİR KİTABIN ETKİSİNİ ARTIRMAK

 Herkes okuduğu her kitabı ailesiyle veya çevresindeki birileriyle  " kitap kahramanlarını, olay örüntüsünü, yazarın bakış açısını KİTAPTA ADI GEÇEN KAHRAMANLARI VE onların kişilik özelliklerini birlikte konuşarak değerlendirmelidir" ki okunanlar insanda daha etkili ve kalıcı değişim/dönüşüm sağlasın. Bu önerimi bir yere not ediniz. hyetgin

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Premium Wordpress Themes