BAROMETREYİ KULLANARAK BİR BİNANIN YÜKSEKLİĞİNİ NASIL ÖLÇERSİNİZ?
Niels Bohr, Fizikte Nobel ödülü aldı
Yüksek lisans öğrencilerine ders
veren bir fizik hocası ile bir öğrencisi arasında sınav sorusuna verilen cevap
konusunda anlaşmazlık yaşanır. Fizik hocası sınavda öğrencilerine “ Kentin en
yüksek binasının yüksekliğini barometre kullanarak nasıl ölçersiniz?” sorusunu sorar. Öğrencilerin birisi hariç
tümü “ çatıda ve yerdeki hava basıncını ölçerek aradaki farktan binanın
yüksekliğini ölçebileceklerini yazarlar.”
Ama içlerinden bir öğrenci de; “Barometreye bir ip bağlar, binanın
çatısındaki en yüksek noktasından aşağı sarkıtır ve barometrenin yere değdiği
noktada ipe işaret koyar. Sonra ipi toplar ve uzunluğunu ölçerim. Sonuçta
binanın yüksekliğini ölçmüş olurum “ şeklinde yazarak cevap verir. Fizik
hocasına cevap mantıklı gelmekle birlikte kendisinden daha deneyimli durumda
olan başka bir öğretmenin hakemliğine başvurur.
Deneyimli öğretmen aykırı cevabı veren öğrenciyi karşısına alır ve
öğrenciye,
-Bak sana yine aynı soruyu
soracağım. Ama bu kez fizik eğitimi aldığını hissettirecek cevap yaz diye söyler.
Ve soruyu “ bir barometrenin yardımı ile bir binanın yüksekliğini nasıl
bulursunuz?” diyerek tekrarlar. Öğrenci de bu soruya cevaben “Barometreye bir
ip bağlar, binanın çatısından aşağı sarkıtır ve barometrenin yere değdiği
noktada ipi ölçerim” yanıtını önce yazmıştım. O yanıtım doğru ama bu kez başka
yanıt yazmam gerekecek dedikten sonra düşünmeye başlar. Deneyimli öğretmen,
-“ oğlum yazsana yazacak şeyin
yok mu ? der. Öğrenci,
- “Hocam yazacak yanıtlarım çok
ama hangisini yazacağıma karar veremedim” der. Öğretmen,
- “Birisini yaz öyleyse der.
Öğrenci:“ Masanın
yüksekliğini ölçerim. Masanın üzerinden barometreyi yere bırakırken
kronometreye de basarım. Yere kaç saniyede düştüğünü belirlerim. Sonra da
binanın en yüksek noktasına çıkar oradan barometreyi yere bırakır aynı anda
kronometreye basarım. Sonra … saniyede 90 cm. İndiğine göre … saniyede kaç
metre iner orantısını kurar ve = binanın yüksekliğini hesaplarım. Diye yazar.
Yanıt yine doğrudur. Deneyimli öğretmen,
-Yazacak çok yanıtın olduğunu
söylemiştin. Başka hangi yanıtların var? Deyince öğrenci,
- “Güneşli bir günde gölgem tam
boyum uzunluğuna ulaştığında binanın yanına gider. Barometreyi yere dik koyar
gölgesini ölçerim. Sonrada binanın gölgesini ölçerim “.Çünkü Miletli (Söke) Tales
de piramitlerin yüksekliğini bu yöntemle hesaplamıştı “ yazar. Ayrıca, “Yangın Merdivenlerinden
tepeye çıkarken her basamağın kaç barometre yüksekliğinde olduğunu
işaretleyerek belirler çıkan sayıyı yazarım. En sonunda elde ettiğim sayı ile
barometre yüksekliğini çarpar ve binanın yüksekliğini bir de bu şekilde
hesaplarım. Der. Öğretmen yanıtlardan ikna olmuştur. Son bir kez,
- Başkaca bir yöntem de kalmadı herhalde?
Deyince. Öğrenci,
- Var efendim, hiçbir şey
yapamazsam kapıcıya giderim. Binanın yüksekliğini ölç gel sana bu barometreyi
vereceğim” derim bir de böyle ölçerim der. Öğretmen,
-Basınç farkı ile ölçeceğini de
bildiğin, hocanız da o şekilde öğrettiği halde neden farklı cevaplara yöneldin?
Deyince öğrenci,
- “Çünkü ezberden ve dar
kafalılıktan bıktım.” Yanıtını verir.
Bu öğrencinin Nobel fizik ödülü sahibi Niels David Bohr olduğu
söylenmektedir. Bohr’un şu sözü de unutulmaz sözler arasındadır. “Yaşamda
soruların pek çoğunun birden çok cevabı vardır.”